Otto Frank by Anne Frank

Otto Frank by Anne Frank

Author:Anne Frank [Frank, Anne]
Language: eng
Format: mobi
Published: 0101-01-01T00:00:00+00:00


“Gökyüzü ve güneş varken

kendimi nasıl kötü hissedebilirim?”

dedim kendi kendime. “Tanrı bizim

mutlu olmamızı, bu dünyanın

güzelliklerini görmemizi istiyor. O

bize tüm zorlukların üstesinden

gelmemiz için yardım ediyor.”

27 Şubat Pazar 1944,

Sabahtan akşama kadar

Peter’i düşünüyorum. Sürekli

rüyalarıma giriyor, uyandığımda

yüzünü karşımda görüyorum.

Dışardan öyle görünmese de

biz ikimiz çok farklı değiliz. İçi-

mizde kontrol edilmesi zor duy-

gular yaşıyor. Sanki ikimizinde

annesi yokmuş gibi. Onun annesi

hiç ciddi değil. Benimki ise haya-

tımla ilgileniyor ama beni asla

anlamıyor.

4 Mart Cumartesi 1944,

Bugün aylardan beri sıkıcı

geçmeyen ilk cumartesim. Tabii

ki Peter sayesinde. Babamın ona

verdiği Fransızca dersine katıldım.

Peter’ın yanındaki sandalyede

otururken sanki cennette gibiydim.

Onunla öğle yemeğine kadar birlikte oturup, konuştuk. Ben yemekten sonra

odadan çıkarken, hiç kimsenin duymayacağı şekilde “Hoşçakal Anne, sonra görüşü-

rüz,” dedi.

Oh, öyle mutluyum ki. Sanırım o beni seviyor! Ve bunu ondan duymak öyle

güzelki.

10 Mart Cuma 1944,

Şu sıralar dertlerimiz daha çok. Miep hasta ve Bay Kleiman midesi yüzünden hala işinden uzakta. Bep her şeyi tek başına yapmaya çalışıyor.

Dün gece birileri yan evden duvarı yumrukladı, tam da akşam yemeği yiyorduk.

Gece boyunca herkes çok gergindi.

Polis Bay M.’yi tutukladı. O, bize patates, tereyağı ve reçel sağlayan (karaborsa’da çalışan) kişiydi. Bu hem onun için hem de bizim için korkunç bir şey. Onun beş

küçük çocuğu var ve birisi de doğmak üzere.

14 Mart Salı 1944,

Van Daan’ların masasında ağzımda bir mendille oturuyorum. Niçin mi? En

baştan anlatmama izin verin. Almanlar bize karnelerimizi getiren kişiyi tutukladılar.

Yani artık hiç yağımız yok. Miep ve Bay Kleiman tekrar hastalandılar. Bep de bizim için alışverişe gidemiyor. Yiyecekler korkunç. Bugün öğle yemeğimiz patates ve kavanozun dışında kalmış biraz eski sebzeydi. İğrenç kokuyorlardı. İşte bu yüzden ağzımda bir mendil var. Onları yemek zorunda kaldık. Bunu ne zaman düşünsem kendimi hasta hissediyorum. Patateslerin çoğu çürümüştü, onları atmak zorundaydık.

Eğer hayat burada güzel olsaydı, yiyecekler bu kadar problem olmazdı. Fakat savaşın dördüncü yılındayız ve herkes bunalım içinde.

18 Mart Cumartesi 1944,

Kendim ve duygularım hakkında o kadar çok şey yazdım ki; öyleyse neden

cinsellik hakkında da yazmayayım. Aileler konu cinsellik olduğunda çok garip dav-ranıyorlar. Çocukları oniki yaşına geldiğinde onlara her şeyi anlatmaları gerekir.

Fakat bunun yerine, ne zaman birisi bu konulardan söz açsa onları odadan dışarı çıkarıyorlar. Ve çocuklar da her şeyi kendileri öğrenmeye çalışıyor. Böylece aileler de çocuklarının her şeyi bildiklerini düşünüyor, aslında hiçbir şey bilmiyorlar.

Onbir yaşıma gireli çok olmamıştı. Bana periyotlardan bahsettiler. Bunun nasıl bir şey olduğu ya da neden olduğu hakkında hiçbir şey söylemediler. On iki yaşımın sonuna doğru bir arkadaşım biraz daha anlattı. Bir adamın ve bir kadının birlikte ne yaptıklarını; bunu zaten tahmin ediyordum! Kendimle gurur duymuştum! Ayrıca bana, bebeklerin annelerinin karınlarından dünyaya gelmediklerini de anlattı. Her şey bebeğin geldiği yerde olup bitiyordu. Çocuklar cinsellik hakkında parça parça ve yanlış şeyler duyuyorlar. Bu doğru değil.

Bugün Cumartesi ama yine de sıkılmadım. Çatıda Peter’le beraberdim. Orada

gözlerim kapalı oturup, hayal kurdum. Bu harikaydı.

19 Mart Pazar 1944,

Dün benim için çok önemli bir gündü. Yemek için patatesleri hazırladıktan

sonra, annem Peter’a vermem için birkaç parça sosis verdi. Fakat Peter’a sosisleri götürdüğümde onları geri çevirdi. Ben de bunun geçen günkü tartışmamız yüzünden olduğunu düşündüm. Birden gözlerim doldu. Tabağı anneme geri götürdüm ve ağlamak için tuvalete gittim.

Yüzümü yıkadıktan sonra Peter’la konuşmaya karar verdim. Odasına gittim;

açık pencerenin önünde yarı karanlıkta konuşmaya başladık. Böylesi çok daha kolaydı. Sosisleri kabul etmemesinin tartışmamızla ilgisi olmadığını söyledi.



Download



Copyright Disclaimer:
This site does not store any files on its server. We only index and link to content provided by other sites. Please contact the content providers to delete copyright contents if any and email us, we'll remove relevant links or contents immediately.